Telefon
Telegram
WhatsApp
İnstagram

Otizm Ve DEHB 'DA Uyku

Otizm Ve DEHB 'DA Uyku

OTİZM SPEKTRUM BOZUKLUĞU VE DİKKAT EKSİKLİĞİ VE HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU OLAN ÇOCUKLARDA UYKU SAĞLIĞI VE BOZUKLUKLARI

Otizm Spektrum Bozukluğunda Uyku Bozuklukları

Otizm spektrum bozukluğu (OSB), sosyal iletişimin ve sosyal etkileşimin erken gelişiminde kalıcı eksiklikler, kısıtlı ve tekrarlayan davranış  aktivitileri ile karakterize ve zihinsel engellilik ya da global gelişme geriliği ile daha iyi açıklanamayanbir grup nörogelişimsel bozukluklardır1. Davranışsal sorunların varlığıyla birlikte, OSB'ye sıklıkla  hastaların kendilerinde ve ailelerinde  hastalık  morbiditesine önemli ölçüde katkıda bulunabilecek çeşitli uyku problemleri eşlik eder. OSB'li çocuklarda uyku problemleri sadece gündüz davranışlarını ve basmakalıp ve tekrarlayıcı davranışlar gibi temel belirtileri kötüleştirmez, aynı zamanda ebeveyn ve aile stres düzeylerini de artırır2,3. Son Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri raporları, OSB prevalansının son birkaç on yılda önemli ölçüde arttığını göstermektedir; Bu nedenle, uyku bozukluklarının yükünün de orantısal olarak arttığını düşünmek mantıksız değildir4.

OSB'de Uyku Bozukluklarının Sıklığı ve Uyku Bozuklukları Türleri

Otizm spektrum bozukluğu olan çocuklarda görülen uyku bozuklukları normal gelişen çocuklarda görülen uyku bozukluğu çeşitlerine benzer olsa da ; OSB’li çocuklar bu problemlerden daha yüksek oranda muzdariptir. Normal olarak gelişmekte olan çocuklarda uyku bozukluklarının prevalansının yaklaşık% 25 ila% 40 olduğu tahmin edilmektedir5,6. Ebeveyn ölçeklerini kullananılarak yapılan çalışmalar, OSB'de% 50 ila% 80 arasında  bir uyku problemi sıklığı bildirmiştir7. OSB'de uyku problemlerinin prevalansı ile yaş arasında bir ilişki olup olmadığı açık değildir. OSB'de uyku bozuklukları ile yaşarasında bir ilişki bulunmamasına rağmen8, 1 yıllık kısa bir takip süresine sahip bir başka  çalışma uyku sorunlarının yaşla birlikte azalma eğiliminde olduğunu göstermiştir9.

OSB'deki uyku bozukluğu türleri  insomniya, parasomniya, uykuya bağlı solunum bozuklukları ve uykuya bağlı hareket bozuklukları olarak sınıflandırılabilir. Uyku başlangıçlı insomniya veya uykuyu başlatma zorluğu (uyku latansı süresinin artması veya uykuya dalma zamanının artması) ve uyku hijyeni uyku bozuklukları (uyku süresinin ve uyku devamlılığının azalması, ve erken uyanma) OSB'de bildirilen en yaygın uyku sorunları arasındadır. OSB’de uyku başlangıcı problemleri uyku hijyeni problemlerine göre daha yaygındır. Williams ve arkadaşları, OSB'li 500 çocukla ilgili bir araştırmada, uykuya dalma zorluğu, uykuda huzursuzluk, kendi yatağında uykuya dalmama ve sık sık gece uyanmasının yaygın olmasına rağmen, uyku başlangıcındaki sorunların en sık bildirilen şikayet olduğunu göstermişlerdir10. Her ne kadar uyku başlangıcı ya da uyku hijyeniinsomniyaları kadar yaygın olmasalar da, OSB'de NREM ve REM uykusuyla ilişkili bozukluklardan oluşan parasomniyalar tanımlanmıştır. Birkaç çalışma, OSB’de derin ya da yavaş dalga NREM uyku evrelerinde uyurgezerlik ve gece terörü gibi NREM bozukluklarının kontrollerden daha sık meydana geldiğini bildirmiştir11,12. OSB'de uyku yapısını değerlendiren çalışmalarda, OSB'de REM'e bağlı uyku bozukluklarında bir artış olduğu da gösterilmiştir.Buckley ve arkadaşlarının otizmi olan 60 , normal olarak gelişen 15  ve gelişimsel geriliği olan 13 çocuğa polisomnografi yaptığı çalışmada, OSB'li çocukların daha kısa toplam uyku süresine, daha yüksek yavaş dalga uyku yüzdesine ve daha az bir REM uyku yüzdesine sahip olduğunu göstermiştir13.

OSB'de obstrüktif uyku apnesi gibi uyku ile ilgili solunum bozuklukları da görülebilir.Genel pediatrik popülasyonda uykuya bağlı solunum bozuklukları prevalansının yaklaşık% 1 -% 11 olduğu tahmin edilmektedir14. Uykuya bağlı solunum bozuklukları prevalansının OSB'de daha yüksek olabileceğini gösteren  çalışmalar vardır15. OSB'li çocuklarda uyku ile ilgili solunum bozuklukları sıklıkla gündüz olumsuz davranışlara ve muhtemelen kötüleşmiş çekirdek OSB semptomlarına neden olabilir. OSB'de uyku apnesinin tedavisinin gündüz davranışlarını (uyku, sosyal iletişim, dikkatsizlik, tekrarlayan davranışlar ve aşırı duyarlılığı) iyileştirdiği gösterilmiştir16.

Huzursuz bacaklarsendromu , uykuda periyodik hareketler, periyodik  hareket bozukluğu ve uykunun ritmik haraket bozukluğu gibi uyku ile ilişkili hareket bozuklukları da OSB'de görülebilir17. Huzursuz bacaklarsendromu, bacakları hareket ettirmek için istemsiz bir dürtü ile karakterize bir durumdur. Huzursuz bacak sendromu herhangi bir zamanda ortaya çıkabilir, ancak yatmadan önce daha sık görülür, istirahat sırasında daha kötüdür ve hareketle rahatlar. Uykudaki periyodik hareketler uyku sırasındaki tekrarlayan stereotipik hareketlerdir. Periyodik hareket bozukluğu tekrarlayan stereotipik hareketler ile karakterizedir ve insomniya ve gündüz uyku hali bu hastalığa eşlik eder.Ritmik hareket bozukluğu, kafa, gövde ve uzuvlar gibi vücut parçalarının istemsiz, tekrarlayan hareketleri ile karakterize uykudan hemen önce ve uyku sırasında oluşan bir hastalıktır. En sık kafa ve boynu tutar ve kafa çarpması ile kendini gösterir.Huzursuz bacaklarsendromu uyku başlangıçlı insomniyaya neden olur, ancak kendiliğinden uykuyu bozmaz.Periyodik hareket bozukluğu, uykudaki periyodik  hareketlerinin uyarılmaya neden olması nedeniyle uykuyu bozar.Periyodik uzuv hareket bozukluğundagündüz aşırı uyku hali dışında uyanıkken fiziksel semptom yoktur. Periyodik hareket bozukluğunun tanısı polisomnografi ile konulur.Huzursuz bacaklarsendromu tanısı öykü ile konulur.

OSB'de  Uyku Bozukluklarının Nedenleri Ve  Patofizyolojisi

Otizm spektrum bozukluğu 'daki uyku bozukluklarının nedenleri çoktur ve bunlar genetik mutasyonlardan, bozulmuş nörotransmiter dengesinden, tıbbi ve psikiyatrik komorbiditelere ve beslenme yetersizliklerine kadar uzanmaktadır.Serotonin, melatonin ve gama-aminobütirik asit (GABA) gibi bazı nörotransmiterlerin anormal döngüleri, OSB'de gösterilmiştir ve bu nörotransmiterler, uyku-uyanıklık döngülerinin korunmasında hayati rol oynarlar.

Melatonin ve metabolitleri, uykuyu düzenlemek için gereklidir ve bazı çalışmalar OSB'de düşük melatonin seviyelerini ve melatonin düzenleyici yolaklardaki genetik mutasyonları göstermiştir18,19. GABA, merkezi sinir sistemindeki ana inhibitör nörotransmiterdir ve uyku-uyanıklık döngülerinin sürdürülmesi için GABA A reseptörlerinin aktivasyonu gereklidir. OSB’li çocuklarda GABA internöronlarında düzensizlikler ve GABA düzenleyen genlerde mutasyonlar gösterilmiştir20.

OSB'deki uykusuzluğun potansiyel nedenleri arasında beslenme yetersizlikleri de vardır.Bunlar genellikle sınırlı beslenme, gıda fobileri ve atipik yemek zamanı ritüelleri ve davranışlarıyla ilgili kişisel gıda tercihlerinin bir tezahürüdür. Huzursuz bacaklar sendromu ve periyodik hareket bozukluğunun düşük serum ferritin düzeyleri ile ilişkili olduğu gösterilmiştir21.

OSB'de Uyku Sorunlarının Yönetimi

Otizm spektrum bozukluğu 'da uyku bozukluklarının tedavisi mutifaktöryeldir.Tıbbi rahatsızlıklar uyku bozuklukları ile birlikte değerlendirilmeli ve tedavi edilmelidir.Birincil uyku bozukluklarının varlığının doğrulanması, tedavi edilebilir (obstrüktif uyku apnesi gibi) koşulların tanımlanmasını ve tedavi edilmesini sağlayacaktır.Eğer birincil tedavi edilebilir bir neden bulunamazsa, insomniyanın tedavisi iyi bir uyku hijyeni ve davranışsal müdahalelerin sağlanmasının bir kombinasyonuna dayanır.Melatonin veya klonidin gibi diğer ilaçların kullanıldığı farmakolojik tedavi, davranışsal müdahalelerle birlikte veya davranışsal önlemlerin sınırlı etkileri varsa dikkate alınmalıdır.

Uyku eğitimi ve iyi uyku hijyeni, davranışsal müdahalelerle birlikte OSB'de başarılı uyku problemleri yönetiminin temel taşlarıdır. OSB'li çocuklarda uyku problemlerini tedavi etmede ebeveynleri içeren davranışsal müdahaleler sadece uyku problemlerini hafifletmekle kalmaz aynı zamanda ebeveynlerin stres düzeylerini azaltır ve çocuklarının uyku problemleriyle başa çıkma yeteneklerini de geliştirir22. İyi uyku hijyeni sadece yatma vakti rutinlerini değil aynı zamanda gündüz ve akşam rutinleri  alışkanlıklarını ve optimum uyku ortamını da içerir. Gündüz uykularını ve kafein alımını sınırlandırmak, gündüz egzersiz yapmak ve akşam saatlerinde görsel stimülasyonu (özellikle televizyon gibi elektronik ürünleri) azaltmak gece boyunca iyi uyku alışkanlıklarını desteklemeye yardımcı olur.Akşam saatlerinde televizyon ve video ekranlarına maruz kalmanın sınırlandırılması özellikle önemlidir23.

Mümkün olduğu kadar az gece-gece değişkenliği ile tutarlı bir yatma zamanı rutinin sağlanması çok önemlidir.Bir kez kurulduktan sonra, OSB'li çocuklar bu uyku zamanı rutinlerine iyi cevap verirler. Basit yatma görevleri ve günlük olarak gerçekleştirilen aktivitelerden oluşmalıdır. Zaman ipuçları olarak hizmet ederek sirkadiyen ritimleri desteklemeye yardımcı olurlar.Yatmadan önceki rutinleri görsel olarak hatırlatma rutinleri güçlendirmede yardımcı olur. Rutinlerde yer alan adımlardan oluşan bir “fotoğraf hikayesi” yardımcı olabilir ve çocuklar resimlerin anlattığı hikayeyi izleyebilirler17.

Daha önce açıklandığı gibi, davranışsal müdahale ve uyku hijyeninin desteklenmesi genellikle OSB'de uyku bozukluklarının tedavisine yönelik ilk adımlardır.FDA tarafından özellikle çocuklarda uykusuzluk tedavisi için onaylanan hiçbir ilaç bulunmamasına rağmen, melatonin sıklıkla değişken başarı derecelerinde davranışsal müdahale ile birlikte kullanılır.Sentetik melatoninin, hem normal (kısa etkili) hem de uzun etkili formları mevcuttur.Birkaç kısa süreli çalışma melatoninin genellikle etkili olduğunu ve iyitolere edildiğini göstermiştir24. En sık görülen yan etkiler, nadir olmasına rağmen, sabah uykululuk halive  enürezis olarak bildirilmiştir24.Uyku başlangıçlı insomniya tedavisinde klinik uygulamada, melatonin genellikle,  yatmadan yaklaşık 30 dakika önce 1 mg'dan başlayan dozlarla reçete edilir. Klinik etkinliğe bağlı olarak dozlar 3 mg'a kadar yükseltilebilir. Çok nadiren 6 mg veya daha fazla yüksek dozlar verilebilir. Daha düşük dozlarda melatonin uyku başlangıç zamanını ilerletmek için kullanılabilir. Bu durumda, doz yatmadan 3-4 saat önce uygulanır. Klinik etkili doza ulaşıldıktan ve uyku düzeni stabilize edildikten sonra bile uyku düzenini korumak için uzun süreli uygulamaya ihtiyaç vardır. Melatonin yaklaşık 20-50 dakikalık kısa bir yarı ömre sahiptir. Bu nedenle çoğunlukla düzenli salınım preparatları kullanılır ve uyku başlangıçlı insomniya  için etkilidir. Uykuyu sürdürmede ki insomniya  için etkinliği net değildir. Bu gibi durumlarda uzatılmış salınma preparatları kullanılabilir, ancak sıvı hali mevcut değildir.

OSB'de uyku bozukluklarını tedavi etmek için diğer ilaçlara ilişkin çok sınırlı kanıt vardır.Ming ve arkadaşları, OSB'li çocuklarda klonidin kullanımı konusunda  çalışma yapmış ve bu çalışmada 19 çocuğun çoğunda uyku latans süresinde azalma ve gece uyanmasında azalma olduğunu  bildirmişlerdir25.

Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğunda Uyku Bozuklukları

Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB), sürekli dikkatsizlik, değişken derecelerde hiperaktivite ve bazen de dürtüsellik ile karakterize kronik bir durumdur. Otizme benzer şekilde birçok çalışma da DEHB'de yüksek oranda uyku bozukluğu olduğu gösterilmiştir.DEHB olan çocukların% 25 -% 50'sinin ve DEHB olan yetişkinlerin% 50'sinden fazlasının uyku problemi yaşadığı bildirilmiştir26.

DEHB'de Uyku Bozukluğu Türleri

Ebeveyn anketleri kullanan birçok çalışma DEHB'de  uyku sorunu olduğunu bildirmektedir. En sık karşılaşılan sorunların uykuya dalmakta zorluk , gece uyanma, horlama, parasomniya ve kabuslar, kısa toplam uyku süresi ve daha sonraki gün  gündüz uykululuk hali olduğu bildirilmiştir27. LeBourgeois ve arkadaşları uyku bozuklukları varlığı için DEHB olan 45 çocuğu ve 29 sağlıklı kontrol ile  karşılaştırdıkları çalışma da,  DEHB olan çocukların gündüz uykululuk oranının yüksek olduğunu, uyku kalitesinin düşük olduğunu, uykuya dalma ve sabahları uyanma zorluğu yaşadıklarını göstermişlerdir28.

Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu 'da benzer uyku bozukluklarının varlığını az çok tutarlı bir şekilde bildiren ölçeklerin kullanıldığı çalışmaların aksine, polisomnografi veya aktigrafi gibi objektif yöntemleri kullanan çalışmalar daha değişken bulgular bulmuştur.Bazı çalışmalar uyku latansı süresinin ve gündüz uykululuk halinin arttığını göstermiştir29,30.

Objektif metodolojiler kullanılarak yapılan çalışmalarda bildirilen uyku bozukluğu türlerinde bu kadar büyük bir farklılık olduğu gerçeğive ebeveynlerin bildirdiği öznel semptomlardan farklı olmaları, kısmen araştırma metodolojisindeki farklılıklar nedeniyle olabilir.Farklı araştırmacılar,actigraphy ve polisomnografi gibi farklı yöntemler kullandılar.Takip süresinde de farklılıklar vardır: bazı çalışmalarda 1 gece polisomnografi, bazılarında 2 gece polisomnografi kullanılmıştır; aktigrafi için kullanılan gecelerde benzer farklılıklar vardır.Bazı araştırmacılar, ebeveyn raporlarını kullanan çalışmalar ile objektif metodolojileri kullananlar arasındaki uyuşmazlığın, DEHB'li çocukların ebeveynlerinin, çocuklarında, objektif yöntemlerle kanıtlanamayacak bozulmuş bir uyku düzenini bildirmesi nedeniyle  olabileceğini öne sürmüşlerdir31. Sonuçların çeşitliliği ayrıca,  DEHB ve artan REM uykusu ile başvuran bir hastanın DEHB ve azalmış REM uykusu olan bir hastadan farklı bir DEHB alt türüne sahip olduğu için de olabilir32.

DEHB benzeri semptomlara neden olan primer uyku bozuklukları

Birincil uyku bozukluklarında meydana gelen DEHB benzeri semptomları tanımlayan çalışmalar vardır.Her ne kadar birincil uyku bozukluklarının DEHB'ye neden olup olmadığı kesin olarak bilinmemekle birlikte, bu bozukluklarda uyku bölünmesi ve uyku yoksunluğu, dikkat, ruh hali, hafıza ve öğrenme süreçlerine etki eden gündüz aşırı uyku haline neden olabilir32. Bazı çalışmalar huzursuz bacaklarsendromunda ve uykuda periyodik bacak hareketlerinde DEHB belirtilerinin ortaya çıktığını bildirmiştir33. Çalışmalar ayrıca DEHB benzeri semptomların uyku ile ilişkili solunum bozuklukları ile ilişkisini de göstermiştir.Chervin ve Archbold, uyku ile ilişkili solunum bozukluğu  şüphesi olan 113 çocuğun gözlemsel bir çalışmasında,  polisomnografi ve Conners Ebeveyn Derecelendirmesi Ölçeği uygulamış ve polisomnografide uyku ile ilgili solunum bozukluğu olan çocukların, Conners ölçeğinde yüksek hiperaktivite puanları olduğunu tespit etmiştir34.

DEHB'de Uyku Sorunlarının Patofizyolojisi ve Nedenleri

DEHB'de uyku bozuklukları muhtemelen çok faktörlüdür,ve DEHB tedavisinde kullanılan ilaçların yan etkilerinden, psikiyatrik komorbiditelerden veya çoklu faktörlerin bir kombinasyonundan kaynaklanabilir.

DEHB'yi tedavi etmek için en yaygın kullanılan ilaçların - metilfenidat ve dekstroamphetamin gibi uyarıcılar - uykuyu bozduğu bilinmektedir35. Bu uyarıcı ilaçların uykuyu bozucu etkisinin, dopaminerjik ve noradrenerjik salınımın ve merkezi sinir sisteminde geri alımının bozulması nedeniyle olduğu düşünülmektedir36.

DEHB'de uyku problemleri, DEHB'nin çekirdek semptomlarından da kaynaklanabilir.Bu, özellikle yatakta uyarılma durumları yüksek olan, düşüncelerini durduramadıklarından şikayetçi olan uykuya dalmakta zorlanan çocuklar için  geçerlidir. Ebeveynler bu fenomeni olumsuz bir davranış olarak algılayabilir ve çocuğu daha erken yatağa götürmeye çalışabilir, bu da yatağa gidip uykuya dalmaya yetecek kadar yorgun hissetme arasındaki süreyi daha da arttırır.Bu durum artan uyku latansı süresine neden olabilecek  kısır bir döngü yaratabilir37.

DEHB'de Uyku Sorunlarının Değerlendirilmesi ve Yönetimi

Uyku problemlerinin ve DEHB'nin,DEHB'de yaygın olan ve gündüz davranışlarını daha da kötüleştiren uyku problemleriyle iki yönlü bir ilişkiye sahip olabileceği açıktır. Uyku bozukluklarının düzeltilmesi DEHB tedavisinde genel pragmatik bir yaklaşım olarak düşünülmelidir. OSB'deki uyku bozukluklarının değerlendirmesinde olduğu gibi, detaylı bir tıbbi, psikiyatrik ve aile öyküsü alınmalıdır. Uyku öyküsü özellikle yatma zamanı, uyanma zamanı, gündüz uykululuk düzeni ve gece boyunca uykuyu sürdürme yeteneği gibi uyku alışkanlıkları hakkında ayrıntılı bilgi içermelidir. Uyku bozukluğunun etiyolojisinin aydınlatılmasına yardımcı olabilecek, uykuya başlama gecikmesi ve gece aktivitesinin artması gibi, uyku bozukluklarının varlığına ilişkin özel  sorular sorulmalıdır. Uykuyu da etkileyebilecek kaygı veya depresyon gibi bir arada bulunan psikiyatrik bozukluklar için bir şüphe varsa, psikiyatrik konsültasyon istenmelidir.

Bu nedenle, DEHB'deki uyku problemlerinin yönetimi çok yönlüdür ve  davranışsal müdahalelerin ve gerekirse farmakolojik tedavinin bir kombinasyonunu gerektirebilir. Yatmadan önce televizyon veya bilgisayar ekranı gibi uyaranlardan kaçınılması, gündüz egzersizi ve yatma rutininin benimsenmesi gibi iyi uyku hijyeni uygulamaları teşvik edilmelidir. OSB ile ilgili önceki bölümde açıklanan davranışsal müdahalelerin normal olarak gelişmekte olan çocuklarda da yardımcı olduğu gösterilmiştir. İyi uyku hijyeni sadece yatma vakti rutinlerini değil aynı zamanda gündüz ve akşam rutinleri  alışkanlıklarını ve optimum uyku ortamını da içerir. Gündüz uykularını ve kafein alımını sınırlandırmak, gündüz egzersiz yapmak ve akşam saatlerinde görsel stimülasyonu (özellikle televizyon gibi elektronik ürünleri) azaltmak gece boyunca iyi uyku alışkanlıklarını desteklemeye yardımcı olur. Akşam saatlerinde televizyon ve video ekranlarına maruz kalmanın sınırlandırılması özellikle önemlidir38.

DEHB'de uyku problemlerinin farmakolojik yönetimi, özellikle davranışsal yöntemlerin sınırlı bir etkinliği varsa, davranışsal müdahalelerle birlikte düşünülmelidir. DEHB'de uyku problemlerini tedavi ettiği düşünülen ajanların bazıları, klonidin, zolpidem, melatonin ve L-theanine gibi ilaçlardır.

Prince ve arkadaşları, DEHB ile ilişkili uyku bozuklukları için klonidin ile tedavi edilen (geceleri 50-800 mg arasında değişen dozlarda) DEHB olan 62 çocuk ve ergeni inceleyen bir çalışma yaptılar. DEHB ile ilişkili uyku bozuklukları için klonidin ile tedavi edilen hastaların% 85'inden fazlasının uykusunun düzeldiği gösterilmiştir. Yan etkiler vakaların% 31 görülmüştür ve bunlar sabah sedasyonu ve yorgunluk gibi genel olarak hafif belirtilerdir39.Blumer ve arkadaşları, DEHB ve uyku bozukluğu olan 201 çocuk ve ergende plasebokontrollü  oralzolpidem (0.25 mg / kg dozunda) çalışması yapmıştır. Araştırmacılar, zolpidem'inpolisomnografi ile ölçülen uyku latansı süresi, uyku etkinliği veya toplam uyku süresi üzerinde bir etkisi olmamasına rağmen, klinik global izlenim şiddeti ölçeği (CGI-S) puanlarını anlamlı şekilde arttırdığını göstermişlerdir40..

Birkaç çalışma DEHB'de uyku bozukluklarını tedavi etmek için melatonin kullanımını araştırmıştır.Van der Heijden ve arkadaşları, DEHB ile ilişkili uyku bozuklukları olan 105 çocukta çift-kör plasebo kontrollü bir melatonin çalışması yapmıştır. Toplamda, 53 katılımcı, 3-6 mg / kg kadar bir dozda 4 hafta süreyle melatonin ile tedavi edildi. Melatoninin uyku latans süresini önemli ölçüde azalttığı, toplam uyku süresini ve uyku verimliliğini arttırdığı, gece uyanmalarını azalttığı gözlenmiştir. En sık görülen yan etkiler, katılımcıların% 3-6'sında görülen baş ağrısı, hiperaktivite, baş dönmesi ve karın ağrısı semptomlarıdır41.

DEHB ile ilgili uyku problemlerinin farmakolojik tedavisine ilişkin yeterli bilimsel kanıt yoktur.Sonuç olarak, OSB'de olduğu gibi, melatonin veya klonidin gibi farmakolojik ajanlarla birlikte davranışsal müdahalelerin ve uyku hijyeni rutinlerinin bir kombinasyonu DEHB'de uyku problemlerinin tedavisinde etkili olabilir.

 

KAYNAKLAR

1: AmericanPsychiatricAssociation: Diagnosticand Statistical Manual of MentalDisorders, ed 5 Arlington, VA, AmericanPsychiatric Publishing, 2013

2: Schreck KA, Mulick JA, Smith AF: Sleepproblems as possiblepredictors of intensifiedsymptoms of autism. Res Dev Disabil25:57-66, 2004

3: Honomichl RD, Goodlin-Jones BL, Burnham M, et al: Sleeppatterns of childrenwithpervasivedevelopmentaldisorders. J Autism Dev Disord32:553-561, 2002

4:CentersforDisease Control: Prevalence of autismspectrumdisorderamongchildrenaged 8 years—Autismanddevelopmentaldisabilitiesmonitoring network, 11 sites, United States, 2010. MMWR SurveillSumm63:1-21, 2014

5:Ivanenko A, Gururaj BR: Classificationandepidemiology of sleepdisorders. Child AdolescPsychiatrClin N Am18:839-848, 2009

6: Hodge D, Carollo TM, Lewin M, et al: Sleeppatterns in childrenwithandwithoutautismspectrumdisorders: Developmentalcomparisons. Res Dev Disabil35:1631-1638, 2014

7:Richdale AL, Schreck KA: Sleepproblems in autismspectrumdisorders: Prevalence, nature, &possiblebiopsychosocialaetiologies. SleepMedRev13:403-411, 2009

8: Mayes SD, Calhoun SL: Variablesrelatedtosleepproblems in childrenwithautism. ResAutismSpectrDisord3:931-941, 2009

9:May T, Cornish K, Conduit R, et al: Sleep in high-functioningchildrenwithautism: Longitudinaldevelopmentalchangeandassociationswithbehaviorproblems. BehavSleepMed13:2-18, 2015

10:Gail Williams P, Sears LL, Allard A: Sleepproblems in childrenwithautism. J SleepRes13:265-268, 2004

11:Patzold LM, Richdale AL, Tonge BJ: An investigationintosleepcharacteristics of childrenwithautismandAsperger’sdisorder. J Paediatr Child Health34:528-533, 1998

12:Ming X, Sun YM, Nachajon RV, et al: Prevalence of parasomnia in autisticchildrenwithsleepdisorders. ClinMed Pediatr 3:1-10, 2009

13:Buckley AW, Rodriguez AJ, Jennison K, et al: Rapideyemovementsleeppercentage in childrenwithautismcomparedwithchildrenwithdevelopmentaldelayandtypicaldevelopment. Arch Pediatr AdolescMed 164:1032-1037, 2010

14:Bixler EO, Vgontzas AN, Lin HM, et al: Sleepdisorderedbreathing in children in a general populationsample: Prevalenceand risk factors. Sleep32:731-736, 2009

15:Youssef J, Singh K, Huntington N, et al: Relationship of serum ferritinlevelstosleepfragmentationandperiodiclimbmovements of sleep on polysomnography in autismspectrumdisorders. Pediatr Neurol49:274-278, 2013

16:Malow BA, McGrew SG, Harvey M, et al: Impact of treatingsleepapnea in a childwithautismspectrumdisorder. Pediatr Neurol34:325-328, 2006

17:Reynolds AM, Malow BA: Sleepandautismspectrumdisorders. Pediatr Clin North Am58:685-698, 2011

18:. Gooley JJ, Chamberlain K, Smith KA, et al: Exposuretoroomlightbeforebedtimesuppresses melatonin onsetandshortens melatonin duration in humans. J ClinEndocrinolMetab 96:E463-E472, 2011

19:. Melke J, GoubranBotros H, Chaste P, et al: Abnormal melatonin synthesis in autismspectrumdisorders. MolPsychiatry13:90-98, 2008

20:McCauley JL, Olson LM, Delahanty R, et al: A linkagedisequilibriummap of the 1-Mb 15q12 GABA(A) receptorsubunitclusterandassociationtoautism. Am J MedGenet B NeuropsychiatrGenet 131B:51-59, 2004

21:Trenkwalder C, Hogl B, Benes H, et al: Augmentation in restlesslegssyndrome is associatedwithlowferritin. SleepMed9:572-574, 2008

22:Wolfson A, Lacks P, Futterman A: Effects of parenttraining on infantsleepingpatterns, parents’ stress, andperceivedparentalcompetence. J ConsultClinPsychol60:41-48, 1992

23:Salti R, Tarquini R, Stagi S, et al: Age-dependentassociation of exposuretotelevisionscreenwithchildren’surinary melatonin excretion? NeuroEndocrinolLett27:73-80, 2006

24:Andersen IM, Kaczmarska J, McGrew SG, et al: Melatonin forinsomnia in childrenwithautismspectrumdisorders. J Child Neurol23:482-485, 2008

25:Ming X, Gordon E, Kang N, et al: Use of clonidine in childrenwithautismspectrumdisorders. Brain Dev 30:454-460, 2008

26:Gruber R, Sadeh A, Raviv A: Instability of sleeppatterns in childrenwithattention-deficit/hyperactivitydisorder. J AmAcad Child AdolescPsychiatry39:495-501, 2000

27:Ball JD, Tiernan M, Janusz J, et al: Sleeppatternsamongchildrenwithattention-deficithyperactivitydisorder: A reexamination of parentperceptions. J Pediatr Psychol22:389-398, 1997

28:LeBourgeois MK, Avis K, Mixon M, et al: Snoring, sleepquality, andsleepinessacrossattention-deficit/hyperactivitydisordersubtypes. Sleep27:520-525, 2004

29:. Palm L, Persson E, Bjerre I, et al: Sleepandwakefulness in preadolescentchildrenwithdeficits in attention, motor controlandperception. ActaPaediatr81:618-624, 1992

30:Golan N, Shahar E, Ravid S, et al: Sleepdisordersanddaytimesleepiness in childrenwithattention-deficit/hyperactivedisorder. Sleep27:261-266, 2004

31:O’Brien LM, Holbrook CR, Mervis CB, et al: Sleepandneurobehavioralcharacteristics of 5- to 7-year-old childrenwithparentallyreportedsymptoms of attention-deficit/hyperactivitydisorder. Pediatrics 111:554-563, 2003

32:Yoon SY, Jain U, Shapiro C: Sleep in attention-deficit/hyperactivitydisorder in childrenandadults: Past, present, andfuture. SleepMedRev16:371-388, 2012

33:Wagner ML, Walters AS, Fisher BC: Symptoms of attention-deficit/ hyperactivitydisorder in adultswithrestlesslegssyndrome. Sleep27:1499-1504, 2004

34:Chervin RD, Archbold KH: Hyperactivityandpolysomnographicfindings in childrenevaluatedforsleep-disorderedbreathing. Sleep24:313-320, 2001

35:Stein MA, Sarampote CS, Waldman ID, et al: A dose-responsestudy of OROS methylphenidate in childrenwithattention-deficit/hyperactivitydisorder. Pediatrics 112:e404, 2003

36:Mitchell HA, Weinshenker D: Goodnightandgoodluck: Norepinephrine in sleeppharmacology. BiochemPharmacol79:801-809, 2010

37:Weiss MD, Salpekar J: Sleepproblems in thechildwithattentiondeficithyperactivitydisorder: Definingaetiologyandappropriatetreatments. CNS Drugs24:811-828, 2010

38:Salti R, Tarquini R, Stagi S, et al: Age-dependentassociation of exposuretotelevisionscreenwithchildren’surinary melatonin excretion? NeuroEndocrinolLett27:73-80, 2006

39:Prince JB, Wilens TE, Biederman J, et al: Clonidineforsleepdisturbancesassociatedwithattention-deficithyperactivitydisorder: A systematicchartreview of 62 cases. J AmAcad Child AdolescPsychiatry35:599-605, 1996

40:Blumer JL, Findling RL, Shih WJ, et al: Controlledclinicaltrial of zolpidemforthetreatment of insomniaassociatedwithattentiondeficit/hyperactivitydisorder in children 6 to 17 years of age. Pediatrics 123:e770-e776, 2009

41:Van der Heijden KB, Smits MG, Van Someren EJ, et al: Effect of melatonin on sleep, behavior, andcognition in ADHD andchronicsleep-onsetinsomnia. J AmAcad Child AdolescPsychiatry46:233-241, 2007